Bodrum seyahati

PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
aykendu
aykendu
26 Followers

Çocuk yüzü kıpkırmızı olarak doğruldu ve yüzüme garip bir ifade ile bakarken, bana -- çok güzelsiniz- diyebildi.Ona teşekkür ederek elbisemin önünü örttüm ." diye devam etti anlatmasına. Sonra sigarasını söndürüp kaldığı yerden tekrar başladı anlatmaya "oynadığım bu küçük oyun bana müthiş bir heyecan vermiş ve bu oyuna Bodrum da devam etmek istemişdim.Ancak bu oyunu dükkanlarda gezerken sergileyecek fakat dikkatli olacaktım.Aklıma gelen fikir müthişti.Türkçe konuşmayacaktım"

Nil tahsilinin bir kısmını Amerikada yaptığı için mükemmel İngilizce konuşuyor ve tipi tamamen yabacılara benzediğinden de bu konuda hiç zorlanmayacaığından emindim.

"Kahvaltı ettikten sonra ayağıma dore sandaletlerimi geçirip hemen dışarı çıktım.Resepsiyondan çağrılan bir taksiye binerek Bodruma yollandım..Bu arada taksiye binerken taksicinin aynaya yapışmasını görmeni isterdim.Zavallı adam ayrılan bacaklarımın araladığı ince kumaş parçasının serbest bıraktğı yerleri görmek için burnunu adeta aynaya yapıştıracaktı.Neyse Bodrum çarşısında dolaşmaya başladığım andan itibaren dükkanlardan dışarı fırlayan insanlar beni içeri çekmek için bir yarışa girmişlerdi.Akıllarına gelen her lisanda bana seslenip beni davet ediyorlardı.Uzun sarı saçlarım ve gözümdeki siyan Charles Jourdan gözlükler ve de bu kıyafetle beni Türk' e benzetmeleri zaten mucize olurdu.Bundan da cesaret alarak vitrininde harika gözlükler olan bir mağazaya girdim.Tezgahtar genç bana sorular sorunca ismimin Rose ve Amerikalı olduğumu anlattım ona İngilizce .Burada gözlüklerin ucuz olduğunu sandığım için bakmak istediğimi söyledim.Adam 25 yaşlarında yakışıklı biri idi,dükkanın sahibi imiş.

Versace ve Dior gibi en pahalı gözlükleri deneyip sonrada fiyatımım pahalı olduğunu söyleyerek teşekkür ettim.Adam değil indirim yapmak gözlükleri hediye etmek istedi fakat ben reddettim.Yinede bana hediye vermek yerine çiçek yollayabileceğini eşiminde buna kızmayacağını söyleyerek ona otel adresimi verdim.

Daha sonra bir ayakkabıcı dükkanı ilişti gözüme,vitrininde harika ayakkabılar vardı.Genç tezgahtar benim orada durakladığımı görünce yerlere kadar eğilip bir reverannsla beni içeri davet etti. Onada aynı hikayeyi anlattım ve beğendiğim birkaç modeli denemek istedim.Tezgahtar genç beni alçak fakat rahat ve geniş olan bir pufa oturtarak istediğim modeli ve benzer birkaç modeli daha hemen getirdi.Önümde diz çöküp ayağımdaki sandaletleri gördüğü zaman iltifatlar yağdırmaya başlaadı.

Dore sandaletleri bileğimden yukarı doğru ayağa bir yılan gibi sarılan yarı sert bir parça tutuyordu.Onllrı Paristen aldığımı söyledim ve çıkarabilmesi için sağ ayağımı hafifçe yukarı kaldırıp öne doğru uzattım.

Bu arada sol bacağımıı biraz açıp öne eğildim.Eğilince göğüslllerim kumaş parçasını sadece uçları ile tutacak şekilde açılmışlar , bacaklarımın arasından kayarak toplanan elbisemin alt kısmı ise apışaramı meydana çıkarmıştı.Ben farkında değilmiş gib yapıp tezgahtar gencin iyice heyecanlnmasını istiyordum.Yayılan parfüm kokusu onuda mest etmiş adeta gözleri yarıya kadar kapanmıştı.Yüzünü kaldırıp gözlerimin içine baktığında ona sevecen bir gülümseme ile karşılık verdim.Bundan cesaret alan genc adam elleriyle sandaleti ayağmdan çıkartırken bacaklarımı oksuyor aynı zamanda biraz daha yana açarak manzarasını mükemmelleştirmeye çalışıyordu..

İkinci sandaletide ayağımdan aynı şekilde cıkartıp

--ayaklarınız cok guzel ve siz muhteşem kokuyorsunuz- diyerek ayak parmak larımın üzerine bir opücük kondurdu.

İzin versem o öpücükler bacaklarımdan yukarı apışarama doğru hızla yükselip beni orada becermek isteyecekti.Teşekkür edip ayağımı geriye çekerken açılan yerlerimi örterek ondan beğendiğim ayakkabıyı giydirmesini istedim.

Birkac çift ayakkabı denedikten sonra oradanda aynı bahane ile ayrılmak istediğimde yine hediye etmek vs. Teklifleri sadece çiçek istemimle geri çevirip yoluma devam ettim.

Biraz ileride çok hoş bir mayo mağazası vardı.Görünüşe göre ithal bikinilerinde satıldığı bu mağaza beni çok cezbetti.Hem kapısından beni içeri çekmeye uğraşan kimsede olmadığı için rahatca içeri girdim ve içeride cok alımlı orta yaşlı bir bayan olan tezgahtara begendiğim birkaç bikiniyi denemek istediğimi söyledim.Kadın önce kıyafetime hayran kaldığını sonrada eşsiz bir güzelliğe sahip olduğumu söyleyerek beni elimden tutup beğendiğim bikinilerin olduğu rafların oraya götürdü.

Raftan beğendiğim bikinileri beraberce seçip deneme odasınada beraberce gittik.Bayan olduğu için bende son derece rahattım,gerçi bu sabahı düşünecek olsak bunun terside olmuyor değildi.

Soyunma odaları dükkanın arka tarafında kaldığı için perdeyi çekmeden belimdeki kuşagı çözerek elbiseyi serbest bıraktım daha sonra kollarımı çıkartarak sırtımdan aşağı saldım ve sabahki oyuna bu seferde bir kadınla devam ettim.

Orhanla olduğu kadar olmasada yinede içimde bir kıpırdanma olmuştu .Boynumu geriye çevirip ondan belimdeki diğer bağı çözmesini istedim.Bu arada kadının şaşkın yüz ifadesi çok hostu.Bembeyaz kalçalarıma bakıyor ve bana bir şeyler söylemek istiyordu ancak bunu başaramadı ve vazgeçip belimdeki bağı çözdü.

Elbise tamamen yere düştüğünde kadın

-Bu , bu elbise müthiş -- diyebildi ancak.

Çıplak bedenimi kadının önünde sergileyerek 3 adet bikini denedim.Fakat bu sefer çok beğendiğim bir tanesini aldım.

Kadın benimle arkadaşlığını sürdürmek istedğini hatta defilelerde manken olarak bikinilerini sunabileceğini bana bu iş için büyük para ödiyebileceğini söyledi , ancak onada tesekkür edip Amerikaya geri dönece ğimden bunu kabul edemiyeceğimi söyliyerek ayrıldım.

Bu iş böyle butün gün devam atti.Öğle yemeği ve diğer mağazalar,hepsinde aynı teklifler aynı hikaye ve aynı heyacanlar.

Artık otele döndüğümde kendimi çok mutlu hissediyordum. Respsiyona Mrs.Rose adına gelecek olan bütün çiçeklerin bana ait olduğunu söyledim.

Tam odamıza gitmek isterken havuzun mükemmel şekilde süslendiğini görünce kendimi tutamayıp havuza girmek istediğimi ve bir şişe Dom Perignon şampanya ısmarlayıp havuzun içinde içmek istediğimi söyledim.

Bunun için genel müdürden özel izin alındı ve adam bana şampanyayı kendi ısmarladı. Ben ise giysimi havuz kenarında bir çırpıda çıkartıp üzerimde sadece,bugün senin beğeneceğini umudederek aldığım kırmızı kilotumla suya atladım."diyerek günün hikatesini heyecanla anlattı.

"Güzel geçen bu günün güzel devam tmesini istiyorum" diyerek bu akşam Halikarnasa dansa gitmek istedğini söyledi.

Bende kabul ettim.Saçlarını kurulayıp cok etkili bir gece makyajı yaptı ve 45 dakika sonra hazırdı.Üzerine giydiği kıyafet gündüz giydiğini aratır derecede seksiydi. Strech kumaşdan yapılmış florasan pembesi renkte boru şeklinde dikilmiş bir kumaş.Ele alındığında ancak bir avuç kadar olan bu elbise bedene giyildiğinde çekilerek diz altına kadar uzuyor ve bütün vucuda bir deri elastikiyetinde yapışıp tüm kıvrımları ortaya cıkaracak kadar sarıyordu.

Saçlarını ensesinin arkasında gevşek bir topuz yaparak toplamış, içine hiçbir çamaşır giymemişti.Zaten giymesi abes olurdu.Tüm bedenine yayarak sürdüğü krem parfüm ise yürüdüğü yerlerde iz bırakarak yayılıyordu.Ben de ona eşlik edecek kadar az bir kıyafet giydim sadece bir yelek ve bir jean den oluşan kıyafetimle adaleli vücudumu rahatlıkla sergileyebiliyor karıma uygun bir eş olmaya gayret ediyordum.

Küçük bir sorun vardı . Nil ayağındaki bu etekle Harleye nasıl binecek?

Gerçi Harley diğer motorlara kıyasla daha alçaktı ancak yinede bir bacağını oldukça açması gerekiyordu.Bunu ona söylediğimde cevabı şöyle oldu

"bütün gün nerelerimi açtım sanıyorsun?

"Bu esprili cevap üzerine bir kahkaha atıp yola koyulduk.Önce nefis bir akşam yemeği yedik

Bodrumu tepeden gören bir restaurantta.İçtiğimiz rakının etkisiyle çakırkeyif olmuş birbirimize iyice sokulmuştuk.Aşağıdan gelen müzik sesleri artık bizi dansa çağırıyordu.Hesabı ödeyip kalktık ve Halikarnas'ın önıne doğru yoğun bir trafiği yararak ilerledik.Herkes bu yüksek sesle rock müzik çalınan heybetli Harley motosikletin üzerindeki çifte ilgi ve gıpta ile bakıyor ıslıklar çalıyorlardı.Gürültülü bir şekilde diskonun önüne yanaştım ve bodyguardlar Harleyimi gözönünde, koruma altında bir yere park ettirip bizi karşıladılar.Bir anda etrafımız insanlarla sarılmış herkes bu ilginç manzaraya bakıyor ve heyecanla Nilün motordan inmesini bekliyordu.

Hepsinin görmek istediği manzara onun apışarasıydı ve bunu beklemekte haklıydılar,çünkü otelden hareket ederken ben heryerini rahatlıla görmüştüm . Yolboyunca ise eteklerini çekiştirerek buraya kadar geldik.

Ancak Nil bekleyenleri umutsuzluğa iten bir beceri ile bir eliyle bana tutunup diğer eliyle eteğini örterek hızla motordan indi.Bu hareketi de alkış almıştı.

Çabucak içeri geçip bizim için ayrılan masaya doğru ilerledik, bir garson eşliğinde masamıza oturduk.Disco henüz yeni dolmaya başlamış ancak gençler kızlı erkekli birbirleri ile tek vücut olmuşlardı bile.Masamıza konan viskiden birer yudum alıp etrafı seyre koyulduk.Müziğin ritmi hızlanıyor damarlarımızda akan kanıda hızlandırıyordu.

Beraber dansa kalktık. Nil kollarını havalara kaldıryor kalçalarını kıvırıyor bedeninin altını ve üstünü mükemmelbir şekilde uyduruyordu müziğin ritmine. Çalan güncel parçaların eşliğinde muhteşem bir dans şovu sergiliyordu .Bende ona mümkün olduğu kadar yaklaşıp sürtünerek seksi bir dans sergiliyordum.

İlgi çekmemiz cok fazla sürmedi, etrafımız bir anda dans eden genc kız ve erkeklerle doldu.

Bu arada Nilin yaptığı kıvrak figürlerle elbisesi yavaş yavaş alttan ve üstten toplanmaya başlamıştı.Kumaş full strech olduğu için toplanıyor ve boyu kısalıyordu.Ayağındaki yüksek topuklu ayakkabıların üzerinde bir yılan gibi kıvrılıyor,Demi Moore'u Streap tease filmindeki dansını sergiliyordu.İyice çömelidğinde etekleri kalçasına kadar sıyrılmış, parlıyan beyaz uzvu gecenin karanlığını aydınlatan spotlarla renklenip bütün güzelliğiyle meydana çıkmıştı.

Hızla ayağa kalkıp daha fazla göstermeden dansına devametti fakat bu seferde kollarını hızlı hareket ettirdiği için sağ memesi kıvrılan kumaş parçasından kurtularak dışarı taşmıştı.Bunu bir müddet farketmediği için dansına devam etti.Memesinin ucu dikleşmiş çevresindeki kahverengi pütürlü daire ise iyice belirginleşmişti.Yanına yaklaşıp ona sürtünerek dans etmeye çalışan gençlerin sayısı artmaya başlamıştı.Bunun üzerine kendisini ikaz edip elbisesini düzelltirmiştim.

Ben 20 dakika kadar ona eşlik ettikten sonra oturmayı teklif ettim ancak ondaki enerji tükenecek gibi değildi.Dansa devam etmek istediğini söyledi.Onu orada yalnız bırakıp yerime geri döndüm.Bir duble viski daha doldurup onu izlemeye başladım.Çok coşkulu ve neşeli bir şekilde dansediyordu.Etrafında biriken hayranları onu kah alkışlıyor kah

--Bravoo!- sesleriyle kutluyor fakat onun yanından ayrılmak istemiyorlardı.

Bu arada yanına sokulan uzun boylu kısa keilmiş saçları ve düzgün fiziği ile tanıdığımı sandığım biri ona yaklaşarak arkadan omuzuna dokandı.

Nil hızla arkasını dönmüş geriye baktığında karşısında gördüğü kişinin boynuna bir çığlık atarak sarılmıştı.Bu mutlaka benimde tanıdığım biri idi ve onu seçebilmek için kendimi zorladığımda tanımıştım.

Murattı,eski ve sevdiğimiz bir dost.Kendisi son senelerde düşen iş grafiğinden dolayı eşinden ayrılmış hayatını 3 senedir yalnız devam ettiren biraz melankolik ama maceraperest bir insandı.

Nil ondan hoşlanırdı,ailece görüştüğümüz zamanlarda ise karısını kendisine yakıştıramadığını ona defalarca söylemişti.

Birbirlerine sarıılıp selamlaştıktan sonra birlikte dans etmeye başladılar.Nil ona yerimi işaret ederek benimde burada olduğumu gösterdi ancak kuvvetli ışıklardan onların beni görmesi mümkün değildi.Bir müddet daha dans edip birlikte yanıma geldiler.

Bende Muratı cok severdim , sıcak bir karşılaşma ve selamlaşmadan sonra yüksek sesli müziğe rağmen sohnbete daldık.Burada bir arkadaşının villasında kaldığını , sosyetik bir grupla takıldığını ve keyifli vakit geçirdiğinii söyledi.Ancak bizleri gördüğünden sonsuz mutlu olduğunu yinelemekten kaçınmadı.Karım ona sarılarak bizimde mutlu olduğumuzu yanağına kondurduğu küçük bir öpücükle ifade etti.

Daha sonra hep beraber onun birlikte olduğu zengin , sosyetik tiplerin yanına gittik

Bülent zengin genç bir tekstilcyidi ve son senelerde çok para kazanmış yakışıklı bir işadamıydı.Bu nedenle çevresinde hep manken artist ve şarkıcı gibi tanıdık bayanlar ile iyi giyimli bakınlı yakışıklı erkekler vardı.Bülenti daha önce birlikte olduğu yeşilçamın eski seksi sarışınlarından biri ile olan uzun süreli beraberliğinden ve hızlı araçlara olan tutkusundan dolayı bende tanıyordum.

Nili gördüklerinde kadınlar biraz kıskançlık erkekler ise hayranlık dolu bakışlarla karşıladılar.Kısa tanışma faslından sonra beraberce içki içmeye koyulduk ve sohbetler oldukça ilerledi.Ben Bülent ve Murat ile sohbet ederken Nil ise diğer kızlarla muhabbet etti bir müddet.

Kızlar onu pek sevmişler hemen kabullenmişlerdi. Kıyafetide büyük iltifat alıyor ve cesaretinden dolayı kutlanıyordu.Bülent bir ara hep beraber onun villasına gitmeyi teklif ett.Gece ilerlemiş burdaki gürültü artık kafaa şişirir olmuştu.Teklif hep beraber kabul gördü ve kısa bir zaman içerisinde dışarı çıktık.Ben Nilün , gece ilerlemiş ve hava soğumuş olduğu içim motorsiklet yerine otomobille gitmesini rica ettim.Bülent ve Murat onu kendi araçlarına alarak yola çıktılar.

Bende onları takip ederek Bülentin Bodrumun 20 -- 25 km dışındaki geniş bahçe içinde yer alan havuzlu villasına vardık.Bize iki araç daha eşlik etmişti yani toplam üç otomobil ,bunlardan ikisi Jeep birisi ise spor bir BMW idi,otomatik açılan bahçe kapısından içeri giirdik ve araçları parkederek hep birlikte havuzun yanına ve kenarında uzanan bahçeye yayıldık.Geniş salıncaklar kanepeler ve masalar vardı bahcede.Havuzun kenarında ise şezlonglar.Bülent hemen bize dönerek herkesin keyfine göre hareket etmesini istediğni burasının son derece rahat bir yer olduğunu kimseyi rahatsız etmemizin mümküm olmadığını söyledi.

İlk sürpriz ağaçların kenarlarında ağızları açıkta kalacak şekilde çeşitli yerlerde toprağa gömülmüş olan içki şişeleriydi.Bunlardan herkes istediğini alıyor ve içiyordu.Etraftaki masalarda çerezler ve meyvalar vardı.Bahcede dağılan hoparlölerden nefis bir slow müzik yayılıyordu.Son derece loş bir lokal aydınlatna vardı.İçkiler içilmeye başlayınca tabiiki hareketler dahada rahatlıyordu.

Gazete ve televizyonlardan takip ettiğimiz bir iki manken ve silikonlarıyla ünlü bir sanatçı bayan da grubun içerisindeydi.Bülent bu hatunla çok ilgilenmiş ve onunla brlikte çekildği köşede öpüşüyordu.Kızı sırt üstü yere yatırınca uzun bacakları ayrılmış açılan eteğinden beyaz kilodu karanlıkta yansıyordu.Bir eliylede ince bluzunu sıyırmış silikonlu göğüslerini sıkıyordu .Daha sonra Bülent daha da ileri gidip kızın kilodunu ayağıından parçalarcasına çıkarmış ve kafasını iki bacak arasına daldırmıştı.

Biz de Murat ve Nil ile olanları seyrediyor Nilerek bundan keyif alıyorduk.Havuza peşpeşe üç dört kişi atlamıştı .O tarafa döndüğümüzde bunların iki kız iki erkek olduğunu gördük ve çırılçıplaktılar.

Artık gece bir sex partisine dönmüştü.Havuzun içindeki iki genç erkek bir kızı aralarına almış her tarafını sıkıyor öpüyor ve emiyorlardı .Boşta kalan diğer kız ise havuzun kenarına sırtüstü uzanarak bacaklarını ayırmış ve masturbasyon yapmaya başlamıştı.Bu manzaralar bizide tahrik etmiş artık yerimizde duramaz olmuştuk.

Muratla ikimiz Nilin iki yanına uzanmış dirseklerimiz yere dayalı vaziyette duruyorduk.Karım ise tamamen yere uzanmış sağ elini aşağılara kaydırıp sıyrılan eteğinin altına soktu ve kendini okşamaya başladı.Bacaklarını araladı ve parmaklarını uzvunun içerisine sokup çıkararark aynı anda diğer eliyle elbisesinin üst kısmını aşağı sıyırıp memelerini sıkıyordu.

Murat ve ben bu manzaraya daha fazla dayanamadık hızla soyunup elbiselerimizi bir kenara fırlattık ve çıplak kalınca Nilün üstündeki bez parçasını kolayca sıyırıp çıkardık.Ben Nilün memelerine Murat ise bacakarasına kafamızı gömdük.Karımın memelerini hızla emiyor onu zevkten çıldırtıyordum.Aynı anda vajinasına atılan dil darbeleri onu dahada coşturmuş bacaklarını karnına doğru toplayarak uzvunun iyice açılnasını sağlamıştı.Ben doğruldum ve dizlerimin üzerinde ilerliyerek aletimi zevk içinde inleyen karımın ağzına verdim.Başı dudaklarının arasında kaybol duğunda penisimi saran bu ateş çemberi kalbimin daha hızlı atmasına sebep olmuş nefeslerim sıklaşmıştı.Başı ağzına gömülmüş olan organımı karımın ağzının içeisine ittim ve daha sonra ritmik hareketlerle gidip gelmeye başladım.

Murat Nilin bacaklarını dizlerinin arka kısmından iki eliyle kavrayıp öne doğru bastımrış bu hareketle karımın bacakları karnına doğru bitişip iki yana doğru açılırken , kalçaları yerden havalanmış uzvu tabak gibi meydana çıkmıştı.Murat daha fazla beklemeden taş gibii olmuş kamışını karımın tükürük ve salgılarla ıslanmış uzvunun dudakları arasına soktu.Nil'in ağzından derin bir"Ohhh!" sesi çıktı.Murat' ın kalın ve uzun organının içine bir hamlede girmesi onu çok heyecanlandırmış,bir an hareketsiz kalmış ve bütün vücüdu kasılmıştı.Aynı anda ağzındaki penisimi parmaklarıyle iyice sıkıp başını çılgın gibi emmeye başladı.Murat karımın içine soktuğu organını hızla dışarı çekip yeniden içine sokuyordu.Bu vuruşlarla Nil her seferinde kısa bir "Ahh!" sesi çıkarıyor ellriyle memelerini mıncıklayıp sıkıyordu.

Murat şimdi ritmini bir artırıyor bir yavaşlatıyor bazen ise hareketsiz kalıyordu karımın içinde.Nil bacaklarının kasıldığını söyleyince Murat onun bacaklarını omuzuna alarak kalçalarını iyice havalandırmıştı.Karım kalçlarını kendisi ileri geri oynatıp kıvırıyor içine daha çok sokulması için adeta yalvarıyordu.Bu benim aklıma şimdiye kadar hiç denemediğimz bir fikir getirdi.Murata karımın içinden çıkarak sırtüstü yere uzanmasını söyledim.Nile de onun üzerine atabiner gibi binmesini.

Nil ve Murat ne yapmak istediğimi tam olarak anlayamamış ama beraber hareket ediyorlardı.Karım Muratın uzvunu sağ eliyle ortasından kavrayıp sol bacağını üzerinden geçirerek yere dayadı ve vajinasının tam ortasına hizaladığı kalın penisin üzerine kendini bütün ağırlıyla bıraktı.Vajinası şlşmiş ve açılmış olduğu için bu kalın organı rahatlıkla almış hemen üzerinde kıvranmaya başlamıştı bile.Memeleri Muratın tam ağzına gelmiş , onları çürütürcesine emiyor ve sıkıyordu.Arkasından ayrılan kalçalarının görüntüsü dayanılır gibi değildi.Arka deliği bir nabız gibi atıyor açılıp kapanıyordu.Vakit kaybetmeden dudaklarımı bu küçük kahverengi delik üzerine yapıiştırdım ve delice emmeye başladım.Dilimi içerisine sokuyor hafif acımsı bir tad alıyordum,ancak delik böylece biraz genişliyor ve dilim tümüyle içri giriyordu. Uzuvlardan yayılan cinsel kokular karımın eşsiz parfüm kokusu ile karışmış ve bu afrodizyak beni çok azgınlaştırmıştı.Doğruldum ve sol elimle aletimi sıvazlarken sağ elimin işaret parmağını karımın arkasındaki bu küçük deliğin içerisine soktum.Karım yine kasılmış hareketsiz kalnıştı .Daha sonra zevkten titremeye başlamış mırıldanmayı andırır inlemelerle garip sesler çıkarıyordu.

Ben onun beklediği hareketin tersine parmağımı arkasındaki delikten çıkarttım ve bu sefer iki parmağımı köküne kadar içine aldığı Muratın aletiyle dolu olan uzvundan içeri soktum.

Ne olduğunu şaşıran karım başını arkaya çevirirek bana baktı ve

"inanmıyorum sende ayni andamı gireceksin yoksa?"

diye sorunca ona işaret parmağımı dudaklrıma götüreek susmasını ve zevk almasını söyledim.Karımın uzvu ilk orgazmdan sonra iyice kayganlaşmış Muratın kamışını kolayca alır hale gelmişti.

Ancak ben hemen sağ elimle ortasından tuttuğum aletimi Nilin iyice şişmiş ve açılmış olan uzvunun içerisine doğru bastırınca dahada açıldı ve dudaklarının kenarları ince birer zar haline geldi .Penisimin başı Nilin vajinasından içeri kaymış Muratın organının alt kısmını yalayarak vajinal duvarları yırtaarcasına aralayıp içeri doğru ilerlemeye başlamıştı.Karım biran ne yapacağını bilmez halde bir çığlık atıp kafasını sağa sola salladı sonra dudaklarını Muratın dudaklarına yapıştırıp arkasındaki acıya alışmaya çalıştı daha sonrada iki elini arkasına getirip kalçalarını vajinasına yakın bir yerden sıkıca kavrayıp sonuna kadar açtı.Bu hareket benim onun içine girişimi dahada kolaylaştırdı ve olanca gücümle bastırdığım organımı dibine kadar karımın uzvunun içine ittim.

aykendu
aykendu
26 Followers