Kapici (Mofilius)

Alıntıdır, zamanında mofilius tarafından yazılan bir hikayedir.

Kapıyı anahtarımla açıp eve girdiğimde ilk dikkatimi çeken burnuma dolan koku oldu. Seksin o tarifi imkansız, başka hiç bir şeye benzemeyen keskin kokusuydu bu. Kasıklarımda hissetmeye başladığım o tanıdık sıcaklıkla salona yöneldim.

Karım yerde, halının üstündeydi ve çırılçıplaktı. Sağ yanının üstüne yatmış, bitişik dizlerini karnına doğru çekip, bükülmüştü. O baştan çıkarıcı kalçaları kapıya bakıyordu ve ilk gözüme çarpan, içlerinden pelte pelte beller sızan amıyla götünün küçük deliği oldu. En küçük bir kıl tanesinin bile bulunmadığı apış arası, iyice pırpalanmış görünüyordu. Sonra halının üstündeki küçük bel göllerini ve hemen peşinden de onun uyumakta olduğunu farkettim. Salonun öbür tarafında yerde, buruşup bir top haline gelmiş giysisi duruyordu.

Kasıklarımdaki sıcaklık hissi, şimdi yerinİ kalkıp kazık gibi kesilmiş sikime bırakmıştı. Yavaşça karımın yanına sokuldum ve başucunda çömelip saçlarını okşamaya başladım. Yavaşça gözlerini açtı ve beni görünce gülümsedi.

"Merhaba kocacım..."

"Ne oldu böyle..?" diye sordum, ben de ona gülümseyerek.

"Sikiştim kocacım..."

Kalbimin atışları giderek hızlanıyordu. Yere onun yanıbaşına oturdum;

"Bunu görebiliyorum yavrum... Ama kiminle sikiştin peki..?"

"Pardon kocacım... Tahmin edersin sanmıştım... Kapıcıyla..."

++++++++++++++++

Düşüncelerimin birden iki gün öncesine, son Cumartesi gününe dönmesine neden oldu karımın bu sözleri. Öğlenden sonraydı. Birşeyler alması için kapıcının diktafon düğmesine basıp onu yukarıya çağırmıştık. Giriş holündeki iskemleye oturup, sipariş listemizi hazırlamamızı beklemişti.

Daha önceki konuşmalarımızdan, onun Erzincanlı olduğunu biliyordum. Oldukça uzun boylu, iri yarı, esmer ve çok kıllı bir adamdı. Kapkara kalın bıyıkları vardı. Sırtındaki kısa kollu gömleğin yakası açıktı ve göğsünün kılları dışarı adeta fışkırıyordu. Daha oturduğu andan itibaren, kapkara gözleri mutfakla salon arasında bir kaç kez gidip gelen karımın üzerine kitlenmişti adeta. Eh haksız da sayılmazdı.

Karımın üstündeki tek giysi, yalnızca kalçalarını örtebilen, kırmızı ve biraz büyükçe bir t-shirt'ten ibaretti. Üstelik t-shirt'ün eteklerinin iki yanında, neredeyse 10 santim uzunluğunda olan yırtmaçlar vardı. İçinde külot da yoktu, sutyen de. Zaten neredeyse hiç bir zaman giymezdi böyle şeyleri. Yürürken küçük ama dimdik memeleri hafifçe sallanıp tutruyor, yırtmaçlar nedeniyle de, kalçalarının yan kısımları da meydana çıkıyordu. Kapıcı nereye bakacağını şaşırmış gibiydi. O kapkara gözlerini, karımın alabildiğine güzel bembeyaz bacaklarından ve çıplak ayaklarından koparabildiğinde, memelerinin gilsinin incecik kumaşı altından birer düğme gibi belli olan başlarına dalıp gidiyordu.

On dakika sonra elinde sipariş listesiyle giderken de bir haylı zorlanmıştı. Pantolonunun önü bir çadır gibi kabarmıştı ve bunu bana göstermemeye çalışıyordu.

"Offff içime düştü kocacım..." demişti karım, ben kapıcının arkasından kapıyı kapar kapamaz. "Gördün mü siki ne biçim kalkmıştı..?"

Sonra da yanıma sokulup sikimi avuçlamış ve aklımı başımdan alan bir ses tonuyla eklemişti;

"Ohhhhh seninki de kalkmış kocacım..."

Kapıcının kısa bir süre sonra siparişlerle geri geleceğini bildiğimden, karımdan uzaklaşmayı tercih etmiştim. Nitekim 10 dakika sonra geri gelmişti herif. Elindeki torbaları alıp onu gönderdikten sonra da salona geçip divanın üstüne oturmuştum. Hemen peşinden de karım, elinde 2 bardak viskiyle gelip yanıma oturmuştu.

Bardaklarımızı yarıladığımızda da, gözlerimin içine bakarak sormuştu karım;

"Eline geçirse beni nasıl siker biliyorsun değil mi kocacım..?"

"Hiç kuşkum yok..."

"Ohhhhhh..."

Bir süre öyle gözgöze bakışmıştık karımla. Sikim de yeniden kalkıp kazık gibi kesilmişti bu arada.

"Küçük kızı hatırlıyorsun değil mi..?" diye sormuştu karım sonra da.

"Unutur muyum hiç..?"

Yaklaşık bir ay kadar önce, bir akşamüstü karımla eve gelip apartmana girdiğimizde karşılaştığımız bir şeyden söz ediyordu karım. Apartman holünün dip tarafındaki masasında oturuyordu kapıcı. Alt kat komşularından birinin 13-14 yaşlarındaki kızı da onun kucağında. Görüntüde konuşuyorlardı ama, kapıcının ellerinden birinin masanın altında olduğunu hemen farketmiştik ikimiz de. Muhtemelen kızın bacaklarını okşuyor olmalıydı. Bize pek aldırmamıştı.

"Sence sikmiş midir onu..?"

"Bence sikmiştir... En azından sürtmüştür... Ya da götünden sikmiştir herhalde..."

"Ohhhhh..."

Karımın yüzü şehvetle gerilmişti. Burun deliklerinin açıldığını görebiliyordum. Hemen o anda, oracıkta sikilmek istediği o kadar belliydi ki.

"Şimdi ne yapıyordur acaba..?" diye sordu sonra da.

"Bilmem... Herhalde seni düşünüp otuzbir çekiyordur..."

"Ohhhh kocacım..."

Bir anda üstüme adeta saldırmıştı peşinden de. Saatlerce deli gibi sikişmiştik. O gece yatakta ve tüm Pazar günü boyunca da, kapıcıyı konuşmuştuk. Her seferinde yeni bir sikiş seansının başlamasına neden olmuştu bu da.

+++++++++++++

Şimdi evimin salonundaki halının üstünde, tüm yeni sikilmişliğiyle yorgun yorgun yatan karımın başucunda oturmuşken, tüm bunlar hızla aklımdan geçiyordu.

"Eeeee... Anlatsana..." dedim karıma, "Yoksa beni meraktan öldürmek mi istiyorsun?"

Yattğı yerden elini uzatıp, pantolonumun üstünden sikimi okşamaya başladı karım. Yüzünü yine o müthiş, görenin sikinin bir anda kalkmasına neden olacak şehvet ifadesi kaplamıştı.

"Çok acayip sikti beni kocacım..." dedi adeta inleyerek. "Offff çok acayip sikti beni.... Ahhh her yerimi sikti...Çok usta biliyor musun..?"

"Hani anlat..." dedim heyecandan adeta boğuklaşan bir sesle.

"Zaten iki günden beri başka bir şey düşünemiyordum ki sevgilim..." diye mırıldandı. "Sikini nasıl kaldırdığımı gördüğümden beri onunla sikişmek istiyordum... Üstelik sonradan seninle konuştuklarımız daha da çok istememe neden oldu..."

Doğrusu bunun beni şaşırtan bir tarafı yoktu. Böyle olduğu zaten çok belliydi. Yani aslına bakılacak olursa, karımın kapıcıya vermek için çıldırdığını o zaman da anlamıştım. Ama bu kadar acele edeceğini kestirememiştim galiba. Sesimi çıkarmayıp onu dinlemeyi sürdürdüm.

"Sabah sen gittikten sonra, bir süre yatakta uzanıp olup bitenleri düşündüm. Düşüdükçe de, çanım daha çok istemeye başladı. Sonunda amım ateş almış gibi yanmaya başladı sevgilim... Ohhhh bir bilsen ne kadar istiyordum onunla sikişmeyi... Ohhhh çok ibtiyordum kocacım... Sikişmek istiyordum... Kalkıp bir duş aldım, sonra da giyinip, intercomdan çağırdım onu..."

Bu arada gözlerim yerde durmakta olan giysisine takıldı. Gülümsedim. Zira onu giymesinin ne anlama geldiğini biliyordum. İncecik, beyaz bir penyeydi bu. Üstünde küçük siyah benekleri vardı. Onu Hollanda'dan ben almıştım karım için. Adeta büyük bir atlet fanlesi gibiydi. Aslında tünik olarak düşünülmüştü ve altına bir şeyler giyilmesi gerekiyordu. Ama karım böyle bir şeyi hiç yapmamıştı tabii. Yalnızca onu geçiriyordu sırtına. Tabii içine de hiç bir şey giymiyordu asla. Eteği o kadar kısaydı ki, ayakta dururken bile, kalçalarının bacaklarıyla birleştiği yerdeki o baştan çıkarıcı yuvarlaklıkların alt kısımları farkediliyordu. Biraz öre eğildiğinde ise kıçı meydana çıkıyordu. Ortalıkta ayakkabı olmadığı için, kapıcıyı yine çıplak ayaklarla karşılamaya hazırlandığını da anlamıştım ki, bu da hiç şaşırtıcı değildi. Bembeyaz, alabildiğine uzun ve güzel bacaklarının yanısıra, özenle baktığı yumuşacık ayakları da başdöndürücü güzellikteydi karımın. Üstelik bunu o da çok iyi biliyor ve ayaklarını da sik kaldırmakta kullanıyordu hep. Giysinin askıları inceydi ve o atlet fanlesini andıran biçimi nedeniyle, kollarını, omuzlarını, sırtının ve göğsünün büyük kısmını açıkta bırakıyordu zaten. Küçük, ama yusyuvarlak ve dimdik memeleri ise giysinin kumaşı altından tüm hatlarıyla belli oluyordu. Kısacası, o giysiyle kimin karşısına çıksa, yalnızca bir kaç saniye içinde o kişinin sikini kaldırıp kazık gibi yapması kaçınılmazdı. Zaten tecrübeyle de biliyordum bunu.

Bu arada karım da anlatmayı sürdürüyordu;

"Daha kapıyı açtığım ve beni gördüğü anda yamuldu sevgilim... Ahhhh nereme bakacağını şaşırmış gibiydi. O kapkara gözleri her yerimi didik didik ediyordu sanki... Zaten çok istiyordum ama, öyle olmasa bile, o bakışları farkettikten, üzerimde dolaştığını, değdiği yeri yaktığını hissettikten sonra, çıldıracak gibi oldum. İçeri çağırdım onu..."

"Korka korka girdi içeriye sevgilim... Aslında aklı gidiyordu ama, yine de korkuyordu. Sonra seni sordu. O zaman sabah seni giderken görmediğini anladım. Evde olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Olmadığını öğrenince epey rahatladı. Ayakkaplarını kapıda çıkarmıştı. Onu salonra getirip divana oturttum sevgilim. Sonra bende öbür ucuna oturdum divanın. Ahhh bir bilsen... Siki öyle bir kalkmıştı ki, neredeyse pantolonunu yırtacaktı."

Eh adama hak vermemek elde değildi zaten. Karımın o bütün güzelliğiyle, bütün sik kaldırıcılığıyla ve üstelik yarı çıplak bir halde yanıbaşında oturuyor olması, garibim kapıcıyı gerçekten de mahvetmiş olmalıydı. Hoş şimdi onun anlattıklarını dinlerken ben de farklı bir durumda sayılmazdım. Sikim patlayacak hale gelmişti. Ama karım anlatmayı sürdürüyordu;

"Sanırım beni sikebileceğini anlamıştı bu arada. Biliyor musun, onu niye çağırdığımı bile sormadı. Öyle oturmuş, beni gözleriyle sikiyordu sevgilim. Ohhh gözleriyle sikiyordu beni... Amım vıcık vıcık sulanmıştı.... sikilmek istiyordum... Beklemeye gücüm kalmamıştı sanki. Ayaklarımı yukarı çekip, yüzümü ona doğru döndüm. Biliyorsun işte... Artık amımı gösteriyordum ona sevgilim..."

"Artık hiç konuşmuyordu sevgilim. Gözlerini de amımdan alamıyordu bir türlü. Benim gözlerim de onun pantolonunu yırtmaya çalışan sikindeydi... Ohhh bir bilsen ne kadar istiyordum... Sonunda ayağımı uzatıp, parmaklarımın ucuyla dokundum o muhteşem kabarıklığa... Ahh bir bilsen... Ateş gibi yanıyordu... Taş gibi sertti... Ayağım deyince sarsıldı... Sonra telaşla pantolonunun önünü çözmeye başladı ve elini içeri soktuğu gibi sikini dışarı çıkardı... Offf sevgilim bir görebilseydin keşke... Kocamandı... Kocaman, kapkara ve kıllı... Ahhh hem de nasıl kıllı biliyor musun..?"

"Öbür ayağımı da uzatıp o kocaman siki parmaklarımın arasına aldım sevgilim... Biraz okşamak istiyordum öyle... Birden patlayıverdi... Öyle bir şiddetle fışkırttı ki, yüzüme geldi belleri.... Ahhh kocacım, yüzüme geldi alev gibi belleri... Delirecek gibi oldum o anda... Benim de belim gelmeye başladı... Ohhhh benim de belim geliyordu..."

Karımın sikimi okşayan eli de giderek hızlanmıştı bu arada. Biraz geri çekilip kendimi ondan kurtarmaya çalıştım. O kadar çok tahrik olmuştum ki, her an belim gelebilirdi ve ben bunu mümkün olduğu kadar geciktirmek ve onun anlatacaklarını sonuna kadar dinlemek istiyordum.

"Sonra herif birden hareketlendi sevgilim... Ben öylece oturuyor, kendimi toplamaya çalışıyordum. Yarı kapalı gözlerle başının bacaklarımın arasına dalışını seyrettim. Ağzını amına yapıştırıp beni yalamaya başladı... Ohhhh ne güzel yalıyordu bir bilebilsen... Ohhhh sevgilim, sanki yiyordu amımı... İki eliyle kalçalarımı kavrayıq beni biraz kendine doğru çekti ve yarı yatar hale getirdi sonra. Peşinden de kalçalarımı biraz havaya kaldırıp dilinis aşağı kaydırdı ve götümü yalamaya başladı... Ohhhh o zaman çıldıracak gibi oldum sevgilim... Sarsıla sarsıla belimi getirmeye başladım yeniden... Zevkten uçurmuştu beni... Ohhhhh... Ama o hala devam ediyordu beni yalamaya. Dili götümün deliğinden başlayıp bızırıma kadar her yerimde dolaşıyor, beni kıvrandırıyordu. Sonra hala kalçalarımda olan ellerinden birini soktu devreye ve başparmağıyla götümü okşamaya başladı. Tükürükleriyle vıcık vıcık ıslanmış, dilinin altında giderek açılmaya başlamıştı zaten götüm. Şimdi de parmağının altında daha çok açılıyor, içine bir şeyler girmesi için deliriyordu sanki."

"Birden bızırımı dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Aynı anda da, aklımı başımdan olan başparmağı götüme giriverdi... Ohhhh yine belim geldi sevgilim... Ohhh yine belim geldi o zaman... Ohhhh.""O zaman beni bırakıp ayağa kalktığını gördüm. Kanapenin önünde durup şöyle bir baktı bana ve elimi tutup beni yere, halının üzerine çekti sonra da. Artık yerde oturuyordum ve sırtım kanapeye dayalıydı. Ayaklarını bacaklarımın dış taraflarına basıp iyice sokuldu bana. Pantolonunun önünü biraz daha açıp elini içeri yoktuğunu ve taşaklarını dışarı çıkardığını gördüm. Ahhhh nasıl kocaman, nasıl kıllıydı sevgilim bir bilsen... Sonra iyice sokulup, sol eliyle dibinden kavradığı sikinin başını yüzüme sürmeye başladı... Ahhh ateş gibi yanıyordu siki. Değdiği yeri yakıyordu sanki. Yine delirecek gibi olmuştum. Ağzım kendiliğinden açıldı adata. Dilimi uzatıp o kacaman, kapkara kıllı sikin başını yalamaya başladım. Ohhhh şıpır şıpır damlıyordu sevgilim... Ohhh nasıl iştah açıcıydı bir bilebilsen... Artık onu ağzıma alıp emmek istiyordum... Tohumlarını fışkırtana kadar emmek istiyordum... Belini içmek istiyordum sevgilim... Ahhhh çok istiyordum hem de..."

"Ama ben bunu yapamadan o bir şey yaptı. Sikini birden ağzıma soktu sevgilim... Tıpkı bir ama sokar gibi... Bir anda ağzıma girmişti o kocaman sikin yarısı... Sonra da ayağının birini kanapeye basıp, ağzımı sikmeye başladı... Ohhhh tıpkı bir amı siker gibi, sokup çıkarıyor, ağzımı sikiyordu... Ahhh ağzımı sikiyordu sevgilim... Karının ağzını sikiyordu... Immmmnnnhh... Ohhhhh... Üstelik, her sokuşunda daha fazla giriyordu ağzımın içine, sonunda taşakları çeneme dayandı sevgilim... Burnun da kasıklarındaki kılların arasına gömülmüştü... Gırtlağıma kadar sokmuştu ağzıma... Bir daha belim geldi sevgilim... O kocaman sik dibine kadar ağzıma girdiğinde, bir daha geldi belim..."

"Bu arada onun durumu da pek parlak değildi. Durulmamı bile beklemeden, yeniden sokup çıkarmaya başladı ağzıma.... Offff çok acayip sikiyordu ağzımı sevgilim. Giderek hızlanıyor, giderek daha hırsla sikiyordu karının ağzını sevgilim... Sonunda homurtular çıkartarak fışkırtmaya başladı... Alev alev yanan tohumlarını fışkırtıyordu karının ağzına sevgilim... Ohhhh... Çok acayip fışkırtıyordu sevgilim... Hınrsla emiyor ve hepsini yutmaya çalışıyordum ama, o kadar çok fışkırtıyordu ki, bir kısmı dudaklarımın kenarlarından dışarı kaçıyordu... Ohhhh durmadan fışkırtıyordu... Birder ben de patlayıverdim... Ohhhh gözlerim kararıyordu sevgilim... Onun bellerini emiyor, yutuyor, içiyordum ve aynı anda benim de belim geliyordu yine... Ohhhhh çok güzeldi sevgilim... Ohhhh çok güzeldi... Ohhhhhh... Ahhhh..."

Kendini anlattıklarına çok kaptırmıştı karım. Birden bütün vücudu sarsılmaya başladı. Tanrım beli geliyordu. Yaşadıklarını anlatırken o kadar tahrik olmuştu ki, beli geliyordu.

Bir süre sonra duruldu. Gözeri kapalı, öyle derin derin nefes alarak yatıyordu yerde. Sonra elini uzatıp tekrar pantolonumun üstünden, artık iyiden iyiye çatlama noktasına gelmiş olan sikimi avuçladı. Yorgun yorgun gülümsedi.

"Ohhh sikin ne güzel olmuş sevgilim..." dedi sonra da, "Karının sana nasıl sikildiğini anlatmasına bayılıyorsun değil mi? Ohhhh bayılıyorsun değil sana o kıllı herifin bana yaptıklarını anlattığımda?"

Sesimi çıkarmadım. Haklıydı. Bayılmak ne kelime, adeta çıldıracak hale gelmiştim. Neredeyse belim gelecekti. Sonra karımın yattığı yerde yüzüstü döndüğünü gördüm. Elini pantolonumun fermuarına götürüp açctı. Ben de kemerimi ve belimin düğmalarini çözdüm. Telaşlı ellerle sikimi çekip dışarı çıkardı karım. Sımsıkı kavramıştı en dibinden. İyice sokulyduğunu gördüm. Başını kaldırmış, gözlerimin içine bakıyordu.

"Sik emmeyi ne kadar sevdiğimi biliyorsun değil mi kocacım..?" dedi sonra da zevkten boğuklaşmış bir sesle. "Ohhhh biliyorsun değil mi..? Peki bel içmeyi ne kadar sevdiğimi de biliyor musun..? Kaynar, kıvamlı, tuzlu erkeklik sıvılarının tadına doyamadığımı da biliyor musun sevgilim..? Ahhh biliyor musun..?"

Hala gözlerimin içine bakıyordu. Ağzı aralıktı. Bu öyle bir manzaraydı ki, her an gelebilirdi belim.

"Sikini ağzıma almamı istermisin peki..?" diye sordu karım. "Ohhh o kıllı kapıcının kocaman sikini soktuğu ağzıma almamı ister misin sikini sevgilim..? Sen de tıpkı onun gibi ağzıma fışkırtmak ister misin peki..? Midemde belliriniz birbirine karışsın ister misin kocacım... Ohhhhhh çok güzel olurdu değil mi..? Ohhhhh..."

Sonra ağzının iyice açıldığını, başının öne eğilip dudaklarının sikimin tepesine kapandığını gördüm. Bir anda, dibine kadar ağzına girdi sikim. Dudakları kasıklarıma yapışmıştı. Aynı anda da fışkırtmaya başladım. Belim peşpeşe salvolar halinde geliyor ve karımın bir vantuz gibi emen ağzı tarafından yutuluyordu. Vücudunun sarsılmalarından, onun da belini bir kez daha getirdiğini görebiliyordum.

Sonunda geriye, halının üstüne devrilip öylece kalakaldım.

++++++++++

Yeniden kendime geldiğimde karımla sarmaş dolaş yatıyorduk. Ama beni kendime getiren, onun sikimi sıvazlamakta olman eli olmuştu. Tanrım, doymak bilmiyordu.

"Devamını merak etmiyor musun kocacım..?" diye sordu kendimi topladığımı görünce. "Kapıcının karını nasıl bağırta bağırta, inlete inlete siktiğini duymak istemiyor musun yoksa..?"

Aslında bu sorunun cevabını çok iyi biliyordu zaten. Ama başka bir bildiği daha vardı. Bana bunları sorarken de beni alabildiğine tahrik etmekte olduğuydu o da. Zaten cevap vermemi beklemeden anlatmaya başlamıştı bile.

"Kendimi biraz topladığında, kapıcı biraz ileride ayakta durmuş soyunuyordu. Üstünde ne varse çıkardı sevgilim. Karşımda çırılçıplaktı artık... Ohhhh müthiş bir manzaraydı... Ayı gibi kıllı biliyor musun...? Ahhhh kılsız hiç bir yeri yok sevgilim... Karkara kıllarla kaplı her yanı... Onu seyrederken amımın yeniden bir nabız gibi atmaya başladığını hissettim. Artık sikilmek istiyordu canım... Artık sikilmek istiyordum kocacım... O ayı gibi kıllı herif beni altına alıp o kocaman kıllı sikini içime soksun, eze eze siksin istiyordum... Ohhhh çok istiyordum hem de..."

"Ben de giysimi çıkarıp attım üstümden. Şimdi ikimiz de çıplaktık. İkimiz de ötekinin vücudunu hayranlıkla seyrediyorduk. Uzanıp elimi tuttu ve beni halının ortasına çekip sırtüstü yatırdı. Elleri vücudumun her yerinde dolaşıyor, her yerimi mıncıklıyordu... Ohhh karını mıncık mıncık yoğuruyordu sanki... Siki de hala kazık gibiydi... Ahhh bir görebilseydin sevgilim... Kocaman, kol gibi, yukarı kıvrık ve kıl içinde bir sik..."

"Yeniden kıvranmaya başlamıştım... Aslında ilk başta onun bu kadar usta olacağını tahmin bile etmemiştim biliyor musun..? Onu baştan çıkarmayı, sonra da ben onu sikmeyi planlamıştım... Ama sonuç bambaşka olmuştu işte... Beni eline geçirmiş, keman gibi çalıyordu herif... Sonra bacaklarımın arasına girdi... Sikinin o alev alev yanan başı amıma değdiğinde çıldırıyorum sandım... Kalçalarım kendiliğinden hareket ediyordu sanki... Ahhhh amımı sikine doğru itip onu biran önce içime almaya çalışıyordum sevgilim... Bir an önce içime girmesini istiyordum o kocaman kıllı sikin... Ama kontrol hala ondaydı... Gözlerimin içine baka baka, acele etmeden oynuyordu sanki benle... Sikinin başı amımın dudakları arasına kayıyor, sonra tekrar dışarı çekiliyordu... Sonunda tek bir harekette hepsini soktu... Birdenbire... Ahhhh birdenbire... Ohhhh kocacım, bir bastırmada dibime kadar geçirdi bana... Ohhhhhh dibine kadar soktu karına kocacım... Immnnnhhh..."

"Tam anlamıyla uçmuştum... Yine belim geliyordu... O ayı kıllı gibi herifin altında kıvranıyordum sevgilim... Ve o hiç aldırmıyordu bile buna... Sikini piston gisi içime sokup çıkarıyor, beni adeta yere çiviliyordu... Ohhhh sikiyordu beni sevgilim... Karını sikiyordu... Ohhhh karını sikiyordu..."

Bu arada sikim yine kalkıp kazık kesilmişti. Karım öyle bir anlatıyordu ki, neredeyse olup biteni görüyormuşum gibi hissediyordum kendimi. Nefesimi tutmuş, gözlerimi karımın şehvetten çarpılmış yüzünden biaran bile ayıramadan dinliyordum.

"Artık deli gibi inlemeye başlamıştım... Beni sikmesi için yalvarıyordum ona... Ohhh yavarıyordum kocacım... Ben yalvardıkça da, o daha sert sikiyordu beni... Vura vura sikiyordu beni... Vura vura sikiyordu karını... Ohhh sevgilim... Karını sikiyordu... Sonra durmadan belim gelmeye başladı... Biri bitmeden bir daha geliyordu belim... Ohhhh sevgilim, hiç bitmeyecekmiş gibiydi... Durmadan geliyordu belim..." "Zaman kavramını yitirmiş gibiydim... Her şey amımda toplanmıştı sanki... Ohhhh bir bilsen ne kadar çok zevk alıyordum... Sikildikçe daha çok istiyordum sikilmeyi... Beynim patlıyordu sanki... O kıllı ayı, karının yalnızca amını değil, beynini de sikiyordu sevgilim... Beni delirtiyordu..."