Teşhir Delisi Didem 02 - İntikam

Story Info
Mahmut'un Didem'den intikamını alışının hikayesi..
5.1k words
4.29
9.1k
4
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

Aradan tam bir hafta geçmişti.. Ama Didem Mahmut'u azdırmanın verdiği zevki ve o anları aklından çıkaramıyordu. Aklından çıkaramadığı başka bir şey daha vardı aslında.. O gün dükkandan çıkmak üzereyken , Mahmut'un pantolonunun altından belli olan ve Didem'i parçalamak için şahlanan o iri kıyım aleti...

"Acaba neye benziyordu?", "O hali tam kalkmış hali miydi?", "Aralıksız kaç kere beni mutlu eder?" gibi bir sürü soruyu sormaktan kendini alamadı Didem. Oraya tekrar gitmeye cesareti var mıydı onu bile bilmiyordu, ama aklında tek bir şey vardı son bir haftadır.. O da Mahmut'un pantolonun altındaki o muhteşem kabarıklığın neye benzediği..

Normalde yaptığı tüm yaramazlıkları eşine en ince detayına kadar anlatır, eşiyle fantezilerini canlı tutardı.. Sonra deli gibi sevişirlerdi.. Ama Mahmut'u anlatırken onu azdırmanın kendisini çok etkilediğini eşine söyleyemedi, çünkü eşinin kendini Mahmut'a sunacağından endişe etmesini istemiyordu. Eşi bir takım yaramazlıklar yapmasına izin veriyordu, ama sikilmesine asla. Hele hele Mahmut gibi bir kro tarafından.. Belki de Didem'i daha heyecanlandıran şey de buydu.. Mahmut'a kendini vermesinin eşinin hoşuna gitmeyecek olması, yasaklar.. Ah o yasaklar..

Eşi dün gece tekrar iş seyahatine çıkmıştı, gece de yalnız uyumak zorunda oluşu onu hem üzmüş, hem de bol bol Mahmut'un sikinin hayalini kurmasına sebep olmuştu.. Peki niye bu adamı aklından çıkaramıyordu? Kalın siki miydi, yoksa ayaklarını hamur gibi yoğuran kıllı elleri ve aşırı erkeksi göbekli kıllı vücudu muydu aklından çıkaramadığı?? Aslında hepsi de doğru cevaptı.. Kıllı erkekleri zaten oldum olası beğenirdi, ama Mahmut'u gizemli kılan hem kıllı hem de iri sikli olmasıydı...Çok da güzel masaj yapıyordu üstelik.. Sadece ayaklarını değil , tüm vücudunu o kıllı ellerle yoğurduğunu hayal etti bir an, ve iç geçirdi..

-----

Mahmut cephesinde de işler farklı değildi.. O da günlerdir bu sosyetik fahişeyi becermenin hayali ile yanıp tutuşuyordu.. Rasim'den Didem'in telefonunu öğrenip aramayı, soyadını öğrenip sosyal medyada bulmayı istedi ama Rasim'de ne soyadı ne telefon bilgisi vardı...

Didem'in o minicik ayakları ve arabadan inerken gösterdi o muhteşem göt deliği aklından çıkmıyordu.. Hem ayaklarını hem arka deliğini saatlerce emebilirdi Mahmut..

Bİr hafta boyunca tüm arkadaşlarına da anlattı, görürseniz bana haber verin diye.. Sokakta Didem'in arabasının yolunu gözledi, ama beklediği o gün bugündü işte.. Hayalini kurduğu o daracık , neredeyse bakire göt deliği hiç ummadığı şekilde bugün tekrar ayağına gelecekti.. Belki de onu sikme fırsatını bile bulacaktı.

------

Didem o sabah erken uyandı.. Gözüne uyku girmemişti heyecandan, yalnız kalmıştı nihayet. Günler, geceler onundu bir hafta boyunca.. Ne yapacağını ve ne yapmak istediğini biliyordu.. Ama cesaretini toplamalıydı, çünkü oraya tekrar giderse Mahmut'un onu çatır çatır sikeceğini çok iyi biliyordu.. İlk tanıştığı gün bile az daha bunu yapmak üzereydi...Zor kaçmıştı o kıllı ayının elinden..

Her sabahki gibi yeşil elmasını yedi ve kahvesini içti.. Sonra duşa girdi.. Güzelce tüm vücudunu okşaya okşaya yıkadı.. Ama kalçalarına ve daracık o arka deliğine ayrı bir özen gösterdi, Mahmut'un arka kapı hastası olduğu 1km uzaktan apaçık belliydi.. Ona göstereceği belki de sunacağı hediyeyi özenle hazırlar gibiydi Didem..

Duştan sonra güzelce kremlendi.. Ayaklar, göğüsler ve kalçalar.. Ama arka deliğini en sona bırakmıştı.. Onun için ayrı bir vücut losyonu kullandı.. Aroması ve kokusu çok hoştu, Mahmut'a yalatırsam diye özel bir ürün seçmişti.. Çünkü canı arkadan bir fahişe gibi sikilmek isteğinde eşini de hep böyle tahrik ederdi..

Şimdi sıra yine ne giyeceğini seçmeye gelmişti.. Geçen sefer ki kadar tahrik edici olmasına gerek var mıydı açıkçası bilmiyordu, çünkü oraya tekrar gittiğinde amacı zaten açıkça belli olacağından biraz kararsız kaldı.. Acaba yine mini bir etek mi giysem yoksa kalçalarını açıkta bırakan seksi bir şort mu diye biraz düşündü.. Şort da çok seksiydi ama etek veya elbise giymek ona farklı bir haz veriyordu.. Kadınlığını daha ön plana çıkarıyordu. Yine etek ya da elbise giyecekti, kararını verdi, ama bu sefer geçenki kadar kısa olmayacaktı, çünkü başka bir planı vardı...

Dolabındakileri karıştırırken o pembe elbiseyi gördü.. İncecik kumaştan, likralı, vücudunu sarıp sarmalayan o mini straplez pembe elbise..

Elbiseyi askıdan aldı ve üzerine tuttu.. İşte bu dedi.. Tatillerde giyerdi genelde, kumaşı o kadar inceydi ki tenini arkadan görebiliyordu neredeyse.. Üzerine geçirdi, diri göğüsleri adeta bir füze gibiydi, uçları o kadar belliydi ki .. Kendi bile tahrik oldu.. Arkasını döndü.. Kalçaları apaçık ortadaydı, elbise iki kalçasının arasına girmiş, hayal gücüne yer bırakmayacak şekilde tüm malvarlığını ortaya koyuyordu... Evet, bu sefer altına iç çamaşırı da giymeyecekti. Kendini Mahmut'a bu şekilde teslim etmeye hazırdı artık...

Ayağına yüksek topuklu uçuk pembe açık ayakkabılarını geçirdi.. Pembe ojeli parmakları ayakkabının ucundan tahrik edici şekilde kendini gösteriyordu.. Tam bir sosyete fahişesi gibi kendisini sokağa atmak üzereydi..

Yola koyuldu.. Evden dükkana kadar olan yol yine bitmek bilmedi.. Aslında aklında ne yapacağı da yoktu.. İlk defa bu kadar plansız şekilde ilerliyordu, normalde bu onun tarzı değildi.. Ama bu sefer bacaklarının arasındaki ateşe yenik düşmek üzereydi, tüm bedeni iki bacağının arası tarafından yönetiliyordu...

Emlakçı dükkanının önünde durdu, Mahmut'un kendisini fark etmesini bekledi bir süre.. Ama Mahmut'un dükkanından çıkan olmadı. Arabayı dükkanın önüne yanaştırdı , yine o müthiş bacaklarını ayıra ayıra arabadan indi ama gelen giden kimse yoktu.. Dükkana doğru bir bakış attı, içeride kimseler gözükmüyordu, yanda Rasim'in dükkanına da baktı orada da kimsecikler yoktu.

Emlakçı dükkanından içeriye girdi, içeride yoğun bir sigara kokusu vardı, arkadan bir takım sesler geliyordu. "Merhaba, kimse yok mu???" diye şöyle bir seslendi ama duyan olmadı.. Arka tarafa geçip geçmemek arasında kararsız kaldı.. Bir süre daha bekledi, arkadan kahkahalar yükselmeye başlayınca dayanamadı ve ilerledi..

Kapıyı açıp içeriye girince biraz şaşırdı, Mahmut ve 3 erkek bilgisayarda bir şeyler izliyorlardı. Muhtemelen de pornoydu izledikleri. Çünkü hepsi ağızlarının suyu akmış şekilde ekrana odaklanmıştı.. Üçü de Didem'i görünce donakaldılar.. Mahmut hemen toparlandı, adam hayatının şokunu yaşıyordu, bir haftadır beklediği kısrak ayağına kadar gelmişti.!! Ama o arkadaşlarıyla porno izlerken yakalandı Didem'e..

Apar topar "Hadi arkadaşlar müşterim geldi!" diyerek ekibi dağıttı.. Adamlar Didem'i eskort zannettiler büyük ihtimalle, çünkü Mahmut'un böylesine müthiş bir kadınla ne işi olabilirdi ki ...Yanından geçerken hepsi ayrı ayrı gözleriyle yediler Didem'i..

Mahmut hemen kalkarak Didem'i ön tarafa aldı, "Aman Didem Hanım hoş geldiniz, böyle geçelim lütfen" dedi. Elini sıkarken hiç bırakmaya niyeti yok gibiydi..İri elleri ile Didem'in narin ellerini okşar gibi hareketler yapıyordu..

Didem "Merhaba Mahmut Bey!" derken Mahmut'un ellerinin sıcaklığı bedenini sarmaya başlamıştı bile.. "Şeyyy.." dedi, "Bu muhitte uzun zamandır satılık ev bakıyorum, o gün biraz acelem olduğundan sormak aklıma gelmedi, acaba elinizde bana uygun bir şey var mı diye bir sormak istedim" dedi... Tabii ki ne ev bakmaya niyeti vardı, ne de almaya .. Niyeti belliydi.. Bu kıllı kroyu ölümüne azdıracaktı yine.. Azdıracaktı ve her şeyi akışına bırakacaktı bu sefer.. Artık ne olursa olsun modundaydı... Çünkü bir hafta boyumca kocasıyla sikişirken aslında hep Mahmut'un onu bir fahişe gibi siktiğinin hayalini kurmuştu..

Mahmut "Tabii Didem Hanfendicim, size yardımcı olmak bizim için şeref, buyrun oturun lütfen" dedi , özellikle de tam kendi masasının karşısındaki tekli koltuğa Didem'i oturttu. Manzarayı cepheden görmek istiyordu sanki..

Masasına kuruldu, koltuğuyla geriye yaslandı... Büyük, deri bir koltuğu vardı.. Karşısındaki manzarayı gözünü ayırmadan seyretmeye başladı, hatta o kadar abarttı ki açık açık bacak arasına bakıyordu.. Bakarken de bir taraftan eliyle göbeğini okşuyordu.. Aç bir kurt gibiydi hareketleri.. Didem bacakları çok ayrık bir biçimde oturmuyordu henüz, ama bu öyle devam edeceği anlamına gelmiyordu tabii ki..Didem "Evet, var mı bana göre bir şeyler Mahmut Bey" diyerek Mahmut'un dikkatini bacaklarından yüzüne vermesini sağladı.

Mahmut bir an irkildi, "Olmaz mı hemen gösteriyorum "dedi ve Didem'e doğru bilgisayar ekranını çevirdi, ilanları taramaya başladı birer birer. Didem'in gözüne kenarda çıkan reklamlar takıldı.. Fantezi iç çamaşırları, geciktirici spreyler, kayganlaştırıcılar, sex oyuncakları. "Allahım nasıl azgın bir adam?" bu dedi içinden.. Mahmut bir an ekranda çıkanları fark etmedi, Didem'in gözünün takıldığını görünce durumu anladı. Önce biraz utanır gibi oldu..

"Şeyyy, bizim ergen çırak arada bakıyor da, kusura bakmayın nolur" dedi, Didem "Olur cnm böyle şeyler, yetişkin insanlarız" sonuçta deyince Mahmut biraz rahatladı.. Didem'in rahat hareketlerinden artık cesaret bulmaya başlayacaktı..

İlanlara bakmaya devam ettiler, ama yan tarafta çıkan dildolar Didemin daha çok ilgisini çektiği için ilanlara hiç bakmıyordu bile.. Hızlı hızlı geçiyorlardı... Mahmut'un her gösterdiğini beğenmedim diyerek geçiştiriyordu..

Mahmut en son eşyalı bir ev gösterdi, Didem evi görünce birden irkildi.. Evin eşyaları ve dekoru tarif edilecek gibi değildi.. Düpedüz randevu evi ya da masaj salonuydu bu.. Kırmızı perdeler, leoparlı koltuklar, jakuzi, sauna ne ararsan vardı.. Didem aslında nefret ederdi bu tip evlerden, ama şu an meraktan aklı başından gitmek üzereydi..

Bu evde Mahmut'la yalnız kaldığını düşündü bir an.. "Aman allahım dedi, Mahmut beni bu eve sokarsa elinden de kaçamam, bana kim bilir neler yapar burda?" diye düşündü , belki de Mahmut da bu amaçla gösteriyordu burayı, Didem'i tuzağına düşürüp evire çevire sikmek içindi bu teklif..

Biraz tereddüt etti Didem önce, çünkü hala Mahmut'a kendini verme konusunda tereddütleri vardı, kocasını ve evliliklerini düşünüp pişman olacağı bir şey yapmaktan çekiniyordu.. Bu adam üstelik eşini aldatmaya değecek bir profil de değildi..Ama bedenine söz geçiremiyordu sanki. Mahmut'un aşırı erkeksi görüntüsü ve iri yarrağı Didem'i hipnotize etmeye başlamıştı sanki..Kendini dinledi, bu anı yaşamak istediğini biliyordu ve akışına bırakmaya karar verdi...

"Ayy burası güzelmiş Mahmut Bey, jakuzi bile var, acaba müsait midir görebilir miyiz?... "

Mahmut artık niyetini inceden anlamaya başlamıştı Didem'in.. Bu kadın bu eve benimle gelirse kesin siktirmek istiyor kendini bana diye düşündü.. "Ben de seni evire çevire sikmezsem, o daracık göt deliğini folloş etmezden Mahmut değilim.." diye kendi kendine söylendi..Hatta o jakuziye sokup Didem'e yapacaklarını bile şimdiden kurgulamıştı...

"Çok şanslısınız" dedi, "Buranın içi boştur ,şu an kimseler oturmuyor.. ve anahtar bende, hemen gidip bakabiliriz". Didem olur gibisinden başını salladı.. Kendisini avcının eline düşmüş bir ceylan gibi çaresiz hissediyordu.. Mahmut'un arabasına binerse artık bu işten geri dönemeyeceğini çok iyi biliyordu.

Dükkandan çıkıp arabaya yöneldiler, Mahmut yine centilmen gibi kapısını açtı Didem'in, niyeti önceki seferlerde de olduğu gibi centilmenlik değildi aslında. İstediği o enfes bacakların arasını görebilmekti.. Didem binerken görüntü vermemeye dikkat etti, olabildiğince kızıştırmak istiyordu Mahmut'u.. Son ana kadar da devam etmeye niyetliydi.. Pimi çekilmiş bir el bombası gibi her an patlayabilecek bir noktada olduğunda da dizginleri bırakacak, Mahmut'un olanca azgınlığı ile kendisini parçalamasına müsaade edecekti..

Mahmut yolda konuyu hep Didemin eşine getiriyordu, aklınca yokluyordu onu.. En son "Beğenirseniz eşinize de gösteririz akşam" dedi.. Didem "Eşim iş seyahatinde, ne yazık ki bir süre burada olamayacak" deyince Mahmut'un gözleri ışıldadı adeta.. Avını iyice ellerine aldığını hissetti..

Adamın gözü sürekli bacaklardaydı, yola neredeyse hiç bakmıyordu.. Didem de sürekli rahat hareket ediyordu..Bacak bacak üstüne atmıştı, sol tarafı olduğu gibi Mahmut'un gözleri önündeydi.. Elbisesi neredeyse kalçasına kadar açılmıştı.. Ama bacak arasını göstermekte diretiyordu.. Ateşi biraz daha yükseltmeye niyetliydi.. "Mahmut bey arabanız çok güzelmiş, çok seviyorsunuz herhâlde, baya temiz bakıyorsunuz içi pırıl pırıl" dedi.. Mahmut "sevmez miyiz Didem hanım, benim kısrağım o" dedi.. "Mmm.. Kısrağınıza baya düşkünsünüz, belli oluyor dedi Didem. Peki ya iyi bir binici misiniz? dedi, ve kahkahayı patlattı.. Mahmut şaşırdı, açıkçası böyle imalı laflar beklemiyordu... "Valla Didem hanım, kısrak iyi olursa bindim mi inmem hiç, bindikçe binesim gelir, kısrak da inmemi hiç istemez genelde" dedi.. Didem almak istediği yanıtları alıyordu, ikisi de birbirine oyun oynamaya başlamışlardı artık.. Şey dedi Didem, acaba ayaklarımı çıkarıp şöyle uzatsam kızar mısınız?? Arabanızı kirletmem değil mi?

Mahmut olur mu dedi, zaten yorulmuştur o pabuçların içinde , uzatın istediğiniz gibi...

Didem ayakkabılarını çıkardı ve o muhteşem bacaklarını yukarı kaldırarak ayaklarını torpidonun üstüne koydu.. Camlar çok koyu filmli olduğu için de dışarıdan gözükecek diye hiç çekinmiyordu.. Pembe ojeli o muhteşem ayak parmaklarını öne doğru uzatmıştı , sanki poz veriyordu Mahmuta.. Tatile giderlerken kocasını da bu şekilde azdırmayı çok severdi.. Ayaklarını radyoda çalan şarkının ritmiyle sallıyor, bazen de ayak tabanları ile diğer ayağını okşar gibi hareketler yapıyordu.. Mahmut artık iyice delirmek üzereydi.. Hayatında belki bir daha yaşayamayacağı şeyleri yaşıyordu şu an.. "Mahmut bey bir şey soracağım, bu araba arkadan mı itişli, önden mi çekişli?" dedi. Mahmut şaşırmıştı bir bayandan böyle soru gelmesine.. "BMW bu Didem hanım, tabii ki arkadan" dedi.. "Yaa, demek öyle dedi" Didem,"Peki arkadan olunca daha mı iyi oluyor yani, biniş zevki artıyor mu, siz hangisini seviyorsunuz önden mi arkadan mı?" dedi... Mahmut pası almış ilerliyordu.. "Valla dedi o biniciye göre değişir, ben arkadan daha çok seviyorum, hele yüklenince arkanın yoldan çıkarak kıvrılması daha bir haz veriyor insana.. Ama önden de iyidir, hele bir de hem önden hem arkadan olanlar var, onlarla daha iyi kavrarsınız, istediğiniz gibi de yüklenin bana mısın demez".. dedi.. Didem Mahmut'un tam bir göt hastası olduğuna emindi artık.. Ama hem ön hem arka deyince aklı baya bir karışmıştı Didem'in.. Bu adam grup sex de mi yapıyordu yoksa??

Didem Mahmut'u iyiden iyiye kudurtmuştu ve yol boyunca birazdan olacakları düşünüyordu. Düşündükçe de amının içinde bir volkan patlıyordu sanki.. Alev alevdi vücudu..

Mahmut yavaşlayarak bir sitenin girişine yanaştı, "Geldik işte, bu site" dedi.. Didem ayakkabılarını giydi. Mahmut yine kapısını açtı Didem'in.. Açıkçası bir şeyler görmeyi ummuyordu ama Didem bu kez öyle bacaklarını bir araladı ki, yeni ağdalanmış tüysüz amı görülebilecek en net şeklide Mahmut'un gözleri önündeydi işte... Didemin müthiş amcığı karşısındaydı.. Afalladı önce bir an,ilk defa böylesini görüyordu Mahmut. O güne kadar ya karısının pörsümüş kıllı amını, ya da orospularınkini görmüştü hep.. "Allahım bu nasıl bişey, bu kadın beni öldürecek" dedi içinden....

Siteye girerlerken Didem önden kıvıra kıvıra yürüyordu, niyeti salınarak kendini olabildiğince etrafa da göstermekti. Kalçalarını öyle bir sallıyordu ki, içinde çamaşır olmadığı için yanakları dans eder gibi sağa sola kıvrılıyordu.. Kapıdaki güvenliği bile kendisine hayran bırakmıştı.. Güvenlik ile Mahmut göz göze gelince hafiften bir gülüştüler.. Didem burasının Mahmut'un da ziyaret ettiği bir fuhuş evi olduğunu artık iyice anlamıştı..

Asansörde Mahmut artık abartmaya başlamış, Didem'in her yerini aç bir kurt gibi inceliyordu.. Didem'in de vücudunu ateş basmıştı, göğüs uçları neredeyse elbiseyi yırtıp dışarı çıkacak gibilerdi.. Didem o kadar heyecanlanmıştı ki, daha ikinci sefer görüştüğü bir ayıya kendini teslim etmek üzereydi.. "tanrım ne yapıyorum ben..?" diye düşündü bir an...

Mahmut, avını ürkütmemek için ses çıkarmayan bir avcı gibi sessizliğini koruyordu.. Bu sessizlik onun daha da heyecanlanmasına sebep oluyordu..

Dairenin kapısına geldiler, Mahmut kapıyı açarken telaştan zorlandı. Beklemeye tahammülünün olmadığı apaçıktı.. Stresten terlemeye de başlamıştı..Ama Didem hemen çözülmeye niyetli değildi.. Mahmut'u önce sağlam bir zorlayacaktı..

Didem önden içeriye girdi, antreye şöyle bir bakındı, nerden başlasam diye düşündü.. Hemen girişteki Banyoya doğru yöneldi, hedefinde jakuzi vardı. Mahmut'a dönerek "Çalışıyor mu bu jakuzi acaba?" dedi, Mahmut izin isteyerek vanayı çevirdi. Fokurdayarak su küvete dolmaya başladı.. Didem birden küvete dolan suya dokunma bahanesi ile domalarak öyle bir eğildi ki, kaymak gibi amcığı ve o muhteşem arka deliği bir anda mini elbiseden sıyrılarak Mahmut'un önünde kalıverdi.. Adam bir an Didem'e arkadan sarılıp sarılmama konusunda tereddüt etti, her şeyi berbat etmekten çekiniyordu..

"Sever misiniz jakuziyi?" diyebildi zar zor Mahmut.. Artık konuşmakta zorlanmaya başlamıştı.. "Ay kim sevmez ki?" dedi Didem, "Kocama hep söylüyorum ama bir türlü yaptırmıyor" dedi. Akşamları insanın bütün yorgunluğunu alır bu dedi

"Bakın burda hazır yapılmışı var, ne zaman isterseniz girersiniz artık burayı alınca" dedi ve tam görüntüsüne göre gürültülü bir kahkaha patlattı..

"Hem bakın sauna da var bakın dedi yan tarafta , akşamları rahatlarsınız eşinizle" dedi Mahmut..

Didem de bir iç çekti, "Eşimle çok sık görüşemiyoruz , kendisi sürekli seyahatte dedi..

Aman dedi böyle bir bayan yalnız bırakılır mı hiç, kurda kuşa yem olur sonra dedi . hafiften göğüs . kıllarını okşayarak ..

Didem bir kahkaha patlattı, kontrolsüzce "ilahi Mahmut bey burdaki kurt siz misiniz lafı" çıkıverdi Didemin ağzından birden. "Ayyy ne dedim ben?" diye düşündü. Mahmut'un gözleri parladı hemen, Didem'den bir kıvılcım daha gelmişti taşşaklarındaki fitili ateşlemek için..

"Aman Didem Hanım yanlış anladınız Siz bizim müşterimizsiniz, sizin memnuniyetinizi düşünmek bizim görevimiz, sizi mutlu etmek, sizi tatmin etmek için de ne gerekirse yapmaya hazırız." dedi pis pis sırıtarak.

Didem banyodan hiç çıkmak istemiyordu ama her şeyin de orada olup gitmesine izin vermeyecektir Mahmut'u iyiden iyiye kızıştırmak istiyordu "Çok güzelmiş burası hadi diğer taraflara da bakalım" dedi ve banyodan çıkmak üzere kapıya doğru yöneldi. O sırada Mahmut Didem'in sırt dekoltesi üzerinden aşağıya doğru elini kaydırarak Didem'in belini kavradı.. Sıcak ellerini bel çukurunda hissetti, adam hiçbir fırsatı kaçırmıyor diye kendi içinden de düşünmeden edemedi. Mahmut ısrarla elini belinden çekmiyordu, mutfağa kadar öyle geldiler. Mahmut'un bu hareketi Didem'in vücudunun alevler içinde yanmasına sebep oluyordu.

Mutfağa geçtiklerinde Didem dolapları inceleme bahanesi ile eğildikçe eğiliyor, eteğin altındaki şeftalisini Mahmut'un aç gözlerinin önüne sermek için ekstra bir çaba sarf ediyordu. Mutfak spotlarının vurduğu kalçaları bir sanat eseri gibi görünüyordu.. Yanından geçmek bahanesi ile Mahmut kalçalarını ellemeye çalışıyor, Didem de onu iyice kızıştırmak için buna fırsat vermiyordu. Resmen köşe kapmaca oynuyordu Mahmut'la

"Mutfağı da çok beğendim dedi" Didem, "salona bakalım lütfen.."

Salona geçtiler, salonda kocaman kırmızı bir koltuk ve şömine vardı.. Ay ne güzel , ne kadar romantik dedi Didem.. Manzarası nasıl acaba dedi, ve fransız tipi balkona yöneldi..

Balkonda gerçekten eşsiz bir deniz manzarası vardı.. Öne doğru eğilip kollarını korkuluklara dayadı.. Yine yapmıştı işte.. Bacak arasından vuran ışık her şeyi daha da belirgin hale getirmişti..

Yine istediği manzara Mahmut'un önündeydi, ama ona artık görmek yetmiyor, dokunmak istiyordu ve bunun için bahane arıyordu.. Balkon küçük olduğu için Mahmut'a yer yoktu, o da Didem'in tam arkasına yanaştı.. Nasıl beğendiniz mi manzarayı diye sordu. Sorarken de bir taraftan Didemim kalçalarına doğru erkekliğini bastırmaya başladı..

12